Osmanlı Kılıcı
Osmanlı kılıcı denilince ilk akla gelen kılıç ise İstanbul’un Fatihi Fatih Sultan Mehmet’e aittir. Namlusu hafif eğri ve çift yönlü keskin bir kılıçtır.
Osmanlı kılıcı hafif balçaktan uca doğru hafif eğimli ve tek taraflı keskin olarak yapılmışlardır. Bu eğimin kılıcın kullanılmasında kolaylığı ve etkinliği sağlamak üzere belirli teknik ölçülere göre verildiği varsayılmaktadır.
Yavuz Sultan Selim’in ünlü Mısır seferinde Memluk kılıç ustaları da artık bir Osmanlı tebaası olmuş ve bu tarih, Türk kılıcının değişim süreçleri için önemli bir mihenk taşı olmuş olsa da, yine de Yalman kullanımından vazgeçilmemiştir. 17-19’uncu yüzyıllara gelindiğinde kılıçların daha enli ama daha hafif ve daha kısa olduğu görülmektedir. 19. yüzyıl ortalarına gelindiğinde kılıç önemini iyice yitirmiş, süvariler haricinde kullanımı kalmamıştır. Günümüzde kılıçlar, geçmişten gelen yadigarlar olarak birer sanat eseri unvanı kazanmışlardır.